Anksiyete Nedir?
Anksiyete ruhsal dünyamızın önemli işlevlerinden biridir. Beynimizin bir şeye ihtiyaç duyduğunun açık ifadesidir. Yani açlık, susuzluk, cinsel ihtiyaçlar gibi bir takım gereksinmelerin varlığı kaygı ile hissedilir. Bir insan yaşamı için kaygı olmazsa olmaz bir şeydir diyebiliriz. Evrimsel açıdan fonksiyonel bir mekanizmadır. Kaygının insan hayatında bu kadar hayati önemi varken nasıl bir hal alıyor da bir bozukluk haline geliyor. Anksiyete şiddetli olduğunda ve uzun süre devam ettiğinde ve kontrolden çıktığında bu durum anksiyete bozukluğuna işaret eder.
Anksiyete nedir ve belirtileri nelerdir?
Anksiyetenin aşırı şiddetli olması halinde beyin bir dizi reaksiyon gösterir. Bunlar ya problemden kaçmaya yöneliktir ya da abartılı teakkuz halidir ki savaşmakla özdeştir. Ayrıntılara girilecek olursa anksiyete belirtileri şöyledir;
- Şiddetli kalp çarpıntısı
- Soğuk terleme
- Titreme
- Nefes alış verişinde artış
- Nefes alışverişine bağlı olarak kan asiditesinde bozulma
anksiyete belirtilerinin başlıcalarındandır.
Tüm bunların sonucunda da el, kol, dudak ve parmaklarda uyuşma ve karıncalanma, çizgili kaslarda kasılma ile karakterizedir. Bütün kaslar kasılmış adeta keman yayı gibi olmuştur. Bunlardan boyun kası işin içine girerse gerilim tipi baş ağrısı meydana gelir. Aslına bakılırsa kaygı belirtileri (semptom) şöyle bir metaforla izah edilebilir; Savaşmakta olan bir bedenin alacağı şekil, aşırı kaygıda meydana gelen hadiselerin bir özetidir. Gözler uzağı görmek üzere göz bebekleri genişler bacak kaslarına giden kan artar, cilt kaslarına giden kan azalır yani savaşmakla ilgili organlar daha fazla kan almaktadır. Buna beyin de dahildir. Kalp damarları genişler, hiperventilasyon (sık nefes alma) vs. oluşur. Tüm bunların yanısıra kişide derealizasyon (kendini dış dünyaya yabancı hissetme) ve depersonalizasyon (kişinin kendisini bedenine ve kendine karşı yabancı hissetmesi) durumları da görülebilmektedir.
Kaygı bozukluğu nedir?
Anksiyete bozukluğu -bir diğer adı ile kaygı bozukluğu- hissedilen kaygının, ihtiyacın giderilmesi doğrultusunda girişilecek çabayı engelleyecek kadar şiddetli olması halidir. Örneğin; sınav sırasında başarı gösterme ihtiyacı içerisindeki bir insanın aşırı kaygı halinde sorulara cevap verememesi durumudur.
Aşırı anksiyetenin katlanılabilir hale gelmesi için insan beyninde bir takım savunma mekanizmaları vardır. Bunlar başarılı ya da başarısız olmak üzere iki ana başlığa ayrılabilir.
Başarısız olan savunma mekanizmaları kaygıyı katlanılabilir noktaya indiremeyenlerdir. Örneğin inkar bunlardan birisidir. Düşünün bir kez! Susamış olan bir insan hissettiği kaygı nedeniyle susuzluğunu inkar ederse neler olur? Susuzluk daha da artar, buna bağlı olarak kaygı daha da şiddetlenir ve paralel olarak kaygı çözümleneceği yerde artarak hastalık seviyesine çıkar. Başarılı mekanizmalar ise; anksiyetenin gerekçesini tespit edip çözüm üretme çabası olarak özetlenebilir. Kaygının kaynağına göre çeşitlilik gösteren farklı alttipler bulunur: Yaygın anksiyete bozukluğu, Panik bozukluk, Obsesif kompülsif bozukluk, Sosyal kaygı bozukluğu, Post-travmatik stres bozukluğu, Özgül fobi gibi. Birey bu alt tip bozukluklardan birden fazlasını aynı anda yaşıyor olabilir.
Anksiyete bozukluklarının tedavisi nedir?
Tedavi sürecinin başarılı ilerlemesinde kaygı bozukluğunun türü açısından doğru teşhis koymak oldukça mühimdir. Çünkü kaygı bozukluğunun çeşidine göre tedavi yöntemleri de de değişiklik gösterecektir. Tabi ki hepsi tek bir başlık altında kaygı bozukluğu olarak geçmektedir fakat alt tiplerden olan panik bozukluk tedavisi ile post- travmatik stres bozukluğunun tedavisi aynı olmayacaktır.
Aşırı anksiyete tedavisi üç şekilde ele alınabilir;
- Başta BDT (Bilişsel Davranışçı Terapi) ve Destekleyici terapi olmak üzere psikoterapiler.
- Beyinde gerçekleşen moleküler değişiklikleri kontrol altına almak üzere farmakoterapi (ilaç tedavisi)
- Nihayetinde beyindeki sinir yollarında meydana gelen elektrofizyolojik anormallikleri toparlamak üzere Derin TMS (Transkraniyal Manyetik Uyarım) şeklinde özetlenebilir.
Tabi bazen kaygı bozukluğu diğer tıbbi veya psikiyatrik durumlara eşlik edebilmektedir. Böyle durumlarda altta yatan sebebin tespiti ve tedavisi ana strateji olmalıdır.
Yukarıdaki tedavi tiplerinin yanı sıra hastaların kendilerini rahatlatmaları ve daha iyi hissetmeleri açısından dikkat edebilecekleri bazı doğal yöntemler vardır. Sağlıklı beslenme, probiyotik ve fermente gıdaları tüketmek, kafeini azaltmak, alkolden uzak durmak, sigarayı bırakmak, sık sık egzersiz yapmak, yoga yapmak gibi.
Bizi takip edin: