Depresyon ve Anksiyete Tedavisinde Kabul – Kararlılık Terapisi (ACT)
Anksiyete (kaygı bozukluğu) ve depresyon gibi duygusal bozukluklar en yaygın psikiyatrik problemlerdir. Anksiyete ve depresyon, dünya çapında engellilik sebeplerinden biridir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO, 2017) en son tahminleri, dünya nüfusunun% 4,4’ünün depresyondan muzdarip olduğunu, kadınların ise % 3,6 oranında kaygı duyduğunu göstermektedir. Ayrıca, her iki problemin bir arada bulunma sıklığı, % 50’nin üzerindedir. Bu bozuklukların dünya genelinde engellilik nedenlerinden biri olmasına ve kayda değer ekonomik, sosyal ve kişisel maliyetler yaratmasına rağmen, yalnızca az sayıda hasta asgari düzeyde yeterli tedavi görmektedir.
Duygusal bozuklukların tedavisinde yararlı olduğu kanıtlanan bir müdahale Kabul ve Taahhüt Terapisidir (ACT, Hayes ve ark. 2006). Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) özfarkındalık ve kabul temelli müdahaleleri içeren bir psikoterapi modelidir. ACT, kişinin içsel tepkilerini tanımasını, farkında olmasını hedeflerken, bunları bastırmadan dış dünyaya karşı verdiği tepkileri anlayarak düzenlemesini amaçlar. Bazı psikolojik mekanizmaların eksikliğinin veya işlevsizliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkan sorunların anlaşılması ve çeşitli yöntemlerle kişinin psikolojik esneklik kazanması istenir.
Psikolojik sorunlar, rahatsızlık ve zorluklar yaratmasına rağmen, insanların yaşam koşullarına cevap verme şeklidir. İçsel deneyimlere sert tepkiler, bunlardan kaçınmaya veya kontrol etmeye çalışmak, kısa vadede rahatlama sağlayabilir, ancak uzun vadede, bu istenmeyen deneyimlerin sıklığını ve yoğunluğunu artırarak kişinin yaşamını kısıtlar. Sonuç olarak ACT, insanların günlük yaşamları bağlamında problemin işlevselliğini açıklamayı ve hareket etmeyi amaçlamaktadır. ACT, şu andaki özel deneyimlerden(vücut duyumları, düşünceler, duygular, davranışsal yatkınlıklar…) kaçınmaya ve/veya kaçmaya gerek kalmadan psikolojik esnekliği arttırmayı amaçlamaktadır
ACT, psikolojik esneklik modelinin 6 boyutu uygulanır:
- Kabul: İstenmeyen içsel yaşantıdan kaçmak yerine açıkça onları kabul etmek.
- An ile temas etmek: Kişinin andaki düşünce ve duygularına dikkati vermesi, olumlu/olumsuz bedensel duyumları fark etmesidir. Geçmiş ve geleceğin baskısından uzaklaşarak şimdiye odaklanabilmek.
- Defüzyon/Bilişsel Ayrışma: Kişinin bilişleri (anı, düşünce…) ve gerçek arasındaki ayırımı fark etmesi.
- Bağlamsal benlik: Benliğin bütünlüğünü ve sürekliliğini fark etmek. Deneyim ve duygulara rağmen benliğin değişmezliğini bilmek.
- Değerler: Kişini hayatını anlamlı kılan değerleri belirlemek.
- Taahhüt/Kararlılık: Değerlere odaklanmak ve eyleme geçirmek.
ACT, çeşitli yöntemler ve görevlerle yeni davranış kalıpları oluşturur. Yapılan son araştırmalar Kabul ve Taahhüt Terapisinin duygusal bozuklukların tedavisinde etkili olduğunu göstermektedir. ACT, kaygı, depresyon ve somatik sağlık sorunlarının tedavisinde psikolojik müdahaleler kadar etkili olabiliyor. Sonuçta, bu tedavinin duygusal bozukluklar için etkili bir tamamlayıcı veya alternatif tedavi olabileceği ve grup bazında uygulamanın daha fazla etkinlik sağlayabildiği görülmüştür. Duygusal bozuklukların (anksiyete ve/veya depresyon) tedavisi için grup biçiminde ACT uygulanması iyileşmede hızlı ve etkili bir yöntem olabilir.
KAYNAK:
- ACT’i Kolay Öğrenmek; Russ Harris; Litera Yayınları-2015
- Coto-Lesmes, R., Fernández-Rodríguez, C., & González-Fernández, S. (2020). Acceptance and Commitment Therapy in group format for anxiety and depression. A systematic review. Journal of Affective Disorders, 263, 107–120.
Bizi takip edin: