Kararsızlık ve acı sonuçları
Kararsızlık ve acı sonuçları… Birlikte düşünelim. İnsan neden kararsız kalabilir? Birçok ihtimal akla gelir. Korkaktır, yeterli veri yoktur,referans yetersizdir, yani ölçüt eksiktir, daha iyisi istenmektedir, hatta hepsine göz koyulmaktadır vs vs… Peki kararsız insanın başına gelecek en kötü şey nedir? Cevap, özgürlüğünü kaybetmek olsa gerekir. Zira kararsız kalırsanız sizin yerinize başkası karar verir. Bir de bakarsınız ki seçeneklerden birisi gerçekleşir. Ne olduğunu anlamazsınız. Sonuçta işler yolunda giderse şanslı sayarsınız kendinizi, gitmezse bulursunuz suçlayacak birisini. Anlaşılan o ki; karar vermek bir enerji, cesaret, inisyatif, sorumluluk, bilgi, vizyon, eğitim, sağlıklı bir kişilik, azla yetinme kabiliyeti, kısacası ve bir başka ifadeyle yürek meselesidir. Gerçi bazen sizi de etkisi altına alan kararlara saygı duymak zorunlu olabilir. Ama o zaman da doğruyu yanlıştan ayırt etmek, gereğinde muhalefeti bilmek gerekir. Eni, konu, şerh koymak ta bir karar ve cesaret meselesidir. Yanlışı gördüğünde verilen karardan vaz geçmeye ne demeli. İşte ona yüksek bilinç hali denir. Zira o an kişi farkında olduğunun farkında demektir. Gördüğünüz gibi, konu gittikçe karmaşık bir hal almaktadır. Artık olan olmuştur. Biraz daha karıştırmakta sakınca kalmamıştır. Mesela sizin yerinize karar veren o bir başkası ruhunuzda yabancı cisim gibi taşıdığınız kafanızdaki birisi de olabilir. Bunu anlamak hiç de zor değildir. Eğer ikide bir “Acaba o olsa ne derdi?” Diyorsanız, eyvahlar olsun, içerden zapt edilmişsiniz demektir. Yani özgürlük tümüyle elden gitmiştir. Değersiz insan yoktur elbette, ama daha değerlisi mutlaka vardır. Hiç özgür olan birisi esir düşmüş birisi gibi olur mu? Köle ile özgür insan bir olur mu? Demek verdiğiniz isabetli kararlar kadar değerlisiniz… Yazıyı baştan sona bir daha okuduğumda görüyorum ki, nerden nereye geldik… Azla yetinmedik, hepsini istedik, kendimize bir ideal bulamadık, ölçüsüz kaldık, okumadık, düşünmedik, bilgisiz cahil olduk, korkularımıza yenik düştük, karar veremez hale geldik özgürlüğümüzü yitirdik, köle olduk…En fecisi de, o, yüce ruhlara özgü, yüksek şuur halini yitirip, köle olduğumuzun farkındalığının farkına varamaz hale geldik… Vay canına diyesi gelir insanın, bakın hele kararsızlık ne hallere düşürdü dev gibi bir insanı… Demek en kötü karar kararsızlıktan iyidir dedirtti bu yazı.. Aklınıza tarih geldi, bilirim, demokrasi geldi, tahmin ederim… Ama sosyal, siyasal bir analiz değil, psikolojik bir analizdi bu yazıda derdim! Yani, değil mi ki, siyasal sistemde 3-4 yılda bir karar verirken insan, kendi başına kaldığında her saniyede bir yapmak zorunda aynı işi, daha çetin bir davaya parmak basmaktı hedefim…
Bizi takip edin: