OKB’de Belleğe Duyulan Güven ve Üstbilişin Tanıdaki Rolü
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), bir bireyin işlevselliğini ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yaygın bir ruhsal bozukluktur. Obsesyonlar bireylerin müdahaleci ve istenmeyen olarak algıladıkları tekrarlayan düşünceler, imgeler ve dürtülerdir. Kompulsiyonlar, davranışsal olduğu kadar bilişsel de olabilen obsesyonlara yanıt olarak gerçekleştirilen tekrarlayan eylemlerdir.
OKB belirtilerinin en çok dikkat çekenlerinden biri kontrol etme davranışlarıdır. Örneğin, kişinin kapıyı kilitleyip kilitlemediğini, ocağın altını söndürüp söndürmediğini kontrol etmesi gibi. Bu tür sorunların varlığı OKB hastalarında bellek sorunları olabileceğini düşündürmektedir. Ancak OKB’de bellek üzerine yapılan bir çalışma (Derin ve Irak, 2020), OKB hasalarında görülen bellek problemlerinin genel bellek performansından ziyade hastaların belleklerine duydukları güvensizlik ve bilme hislerinin zayıflığıyla ilişkili olabileceğini ortaya çıkardı.
Derin ve Irak’ın yaptığı araştırmaya (2020) dâhil edilen bireyler üç gruba ayrılıyor: OKB tanısı almış klinik grup, OKB tanısı almamış ancak OKB belirtisi bulunan eşik altı grup ve OKB belirtisi bulunmayan sağlıklı grup.
İlk aşamada (ezberleme), katılımcılara ekranda beliren kelime çiftleri gösteriliyor ve katılımcılardan bu kelime çiftlerini ezberlemeleri isteniyor.
İkinci aşamada (ipucu hatırlama), kelime çiftlerinden bir kelime verilip çiftlerdeki diğer kelimelerin hatırlanması ve hatırladıkları kelimelerden ne kadar emin olduklarını 6 dereceli ölçek üzerinden (1: Kesinlikle emin değilim, 6: Kesinlikle eminim) puanlamaları isteniyor.
Üçüncü aşamada (bilme hissi), katılımcıların hatırlayamadıkları ve yanlış hatırladıkları her kelime çifti için “İleride bu kelime çiftlerinin ilk kelimesi size gösterilirse ve çifti olan kelime çoktan seçmeli bir soru şeklinde size sorulursa kelimeyi seçenekler arasında bulup hatırlayabilir misiniz?” yönergesine ilişkin değerlendirmelerini 6 dereceli ölçek üzerinden (1: Kesinlikle hatırlayamam, 6: Kesinlikle hatırlarım) belirtmeleri isteniyor.
Son aşamada ise (tanıma), katılımcıların hatırlayamadıkları/yanlış hatırladıkları kelime çiftleri üçüncü aşamada belirtildiği gibi çoktan seçmeli soru halinde soruluyor. Katılımcıların verdikleri cevaplardan ne kadar emin olduklarını yine 6 dereceli ölçek üzerinden belirtmeleri isteniyor.
Deneyin sonunda üç gruba (OKB klinik grup, eşik altı grubu, sağlıklı grup) ayrılan katılımcıların;
- Tanıma ve hatırlama üzerinden bellek performansları,
- Belleklerine duydukları güveni,
- Hatırlayabilmeye dair bilme hislerinin ne kadar doğru olduğu (Katılımcıların kelime çiftlerini hatırlayıp/hatırlayamayacaklarına dair değerlendirmeleri ile gerçekten de hatırlayıp hatırlayamadıkları karşılaştırılıyor),
- Doğru-yanlış verilen cevaplara tepki süreleri,
- Doğru ve yanlış cevaplara ilişkin duyulan güven derecesi belirtme süreleri ölçülüyor.
Araştırmanın sonucunda OKB hastalarının;
- Hem doğru ve yanlış cevaplarından ne kadar emin olduklarını belirtirken daha fazla zaman harcadıkları,
- Kelime çiftlerini hatırlayıp/hatırlayamayacaklarına dair değerlendirmeleri ile gerçekten de hatırlayıp/hatırlayamamaları arasındaki uyuşmazlığın sağlıklı gruptan anlamlı bir şekilde daha fazla olduğu görülmüştür.
Deneyin sonunda OKB hastalarını sağlıklı gruptan ayıran özellikler arasında bellek performanslarından çok belleklerine duydukları güven ve belleklerine yönelik üst bilişsel kararların doğruluğu öne çıkmıştır. Ancak öne çıkan bu özelliklerin OKB’ye özgü olup olmadığını öğrenmek, benzer bellek çalışmasının depresyon, kaygı bozukluğu, panik bozukluk gibi diğer klinik gruplarla araştırılmasını gerekli kılıyor.
KAYNAKÇA:
Derin, S., Irak, M. (2020). Obsesif Kompulsif Bozuklukta Bellek, Belleğe Güven ve Bilme Hissi Kararları Arasındaki İlişkiler. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, Cilt: 12 Sayı: Ek 1 (Araştırma Sayısı), 1-17. DOI: 10.18863/pgy.645537
Bizi takip edin: