Seçimlerimizin toplamı olarak hayat

Seçimlerimizin toplamı olarak hayat

“Büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor”

(Nazım Hikmet, Büyük İnsanlık)

Seçimlerimizin temel belirleyicisinin “biz” insanlar mı, yoksa daha büyük ve erişilmez düzeydeki şeyler/yapılar mı olduğu sorusu düşünce tarihindeki temel sorulardan biri durumundadır. Buna kısaca “özgür irade sorunu” ve “belirlenimcilik problemi” de denilmektedir. Gündelik yaşantımızda da, düşünsel serüvenimizde de sıklıkla karşı karşıya kaldığımız bu duruma biraz daha yakından bakmaya çalışalım.

“Özgür irade sorunu” terimi ile iradenin insan hayatında belirleyici bir yanı var mıdır, yoksa onun hiçbir belirleyici yanı yok mudur temel iki sorusu kastedilmektedir. Bu soruya verilecek yanıtlar, insanın dünya ile kurduğu ilişkiye dair pek çok anlamlı veriler ortaya çıkarır. Bu soruya yanıt olarak “yoktur” denildiğinde başka büyük bir iradeye (ya da güce) gönderi yapılırken, “vardır” denildiğinde ise bu dünyanın işleyişinin insan aklının sınırları dâhilinde olduğu yapısına işaret edilir.

İki temel dünya görüşü bunun üzerinde şekillenir esasında. Dünyanın insan aklının sınırları ve onun iradesi içerisinde olması, dünyayla kurulan ilişki bağlamında önemli bir noktadır. ‘Dünyevi’ (bazen de “seküler”) kavramının temel işareti de yine burasıdır.

İnsanın uzaklarda ve adeta tribünde oturarak, sadece pasif bir izleyen değil, aktif bir biçimde konumlanarak değiştirici/dönüştürücü özne olabilme gücü de bununla ilgilidir. Burada irade’nin diğer bütün koşullardan bağımsız olarak oluştuğu imasında bulunulmamaktadır.

Ancak buna karşın, insan iradesinin hiçbir belirleyici etki gücü olmadığı iddiasına da karşı, insan iradesinin varlığı açıkça ortadadır. İnsan kendi yaşam dünyasını belirler, ancak bulduğu bir takım koşulların oluşturduğu çerçeve ile birlikte belirler. Peki ama bu ‘çerçeve’ nasıl oluşmaktadır? En genel anlamıyla, diğer insanların birlikte katkılarıyla bütünüyle son halini alarak oluşmaktadır; oluşan “şey” insan ürünüdür, bir mamuldür.

Bu dünyaya ait olmayan bir yanı yoktur. İnsan kendisinin ‘kader’ini bu anlamda kendi ellerine alabilir, onun belirleyicisi olabilir. Hemen bu noktada, bu tartışmaların en yoğun yaşandığı bir çağın insanı olan Beethoven’ı ve onun “kadere başkaldırısı” olarak bilinen beşinci senfonisini de anımsamakta fayda vardır (link: https://www.youtube.com/watch?v=jv2WJMVPQi8 ).

İnsanın aklını kullanmaya cesaret ederek, bu dünyanın içinde olup bitenleri bu dünyanın kavramlarıyla açıklamaya giriştiği anda “kaderini” belirme gücünü de göstermiş olmaktadır. Bu güçle birlikte, kendi iradesiyle dünyanın belirlenebileceği ve ona istikamet verilebileceği de eş zamanlı olarak ortaya çıkar.
“Belirlenim” tartışması da bu arka plan ile birlikte ele alınmalıdır. Böylece onun anlaşılması daha kolay olacaktır.

19. yüzyılın filozoflarından olan Karl Marx, bir eserinde insanlar tarihlerini kendileri yaparlar, ama onu buldukları koşullarda derken bu tartışmalara esastan müdahil olmaktadır. Yukarıda işaret etmeye çalıştığımız gibi, “irade” ve “yapı” arasındaki gerilimli ilişkiyi vurgular. Yapı’nın irade’yi tam olarak yutmadığını, etkileşimler ile son şekli beraber aldıkları noktasına vurgu vardır.

Zaten aksi bir durumun sınırlarında, mutlak anlamda bir “belirlenimcilik” (Batı dillerindeki karşılığıyla “determinizm”) cenderesinin içine düşülürdü. Yine böylesi bir durumda, olanca canlılığı ve renkleriyle hayat grileşirdi. Dahası bir bütün olarak mekanikleşir ve de insansızlaşmış bir donuk yapıya bürünürdü. İnsandan bağımsız, insanla hiçbir bağı olmayan bir yapının bu dünyayla ve bu dünyanın sorunlarıyla ilgisi yoktur. O tüm yönleriyle öte dünyalara aittir.

Temel sorunları bu dünyayla sınırlı olan “dünyevi” bir yaklaşım biçimi, belirlenimcilik cenderesini ilkesel olarak reddeder, onun sınırlarını aşar. İnsanın özne olabilecek güce sahip bir varlık olduğunu da elbette kabul eder. Bu ilk bakışta oldukça basit bir şeymiş görünse de, yaşadığımız dünyada önemi silikleştirilen, pasif bir duruma itilen insana, itibarını iade etmek bağlamında önemlidir.
İnsan, çeşitli şeylerle ilişkisi içerisinde de olsa, kendi dünyasını kendi belirler, ona şekil verir, kendi kaderini ve akıbetini belirleme gücüne doğal olarak sahiptir.

İnsan bu dünyada kendi hür iradesiyle pek çok şeyi başarabilir, buna gücü vardır. Böyle olmadığına dair beylik laflarla sürekli dört bir yandan adeta “ateş” açılsa bile, insanın bu kudretinin üzerine beton dökülemez. Kendi seçimlerinin, kendi hür kararlarının sonucunda bir iradeler bütünü ortaya çıkacaktır. İradeler bütünü ise uzun süreli bir yaşantının sonucunda, hayata şeklini verecek olan ana şeydir.
Bu galiba bugün pek çok alanda unuttuğumuz, ancak tekrar ve tekrar anımsamamız gereken bir temel ilke durumundadır.

Z. Soner Dinç

    formu doldurun, biz sizi arayalım

    Veri Sorumlusu: Prof. Dr. Kemal Arıkan
    Adres: Halaskargazi Cad. No: 103, Gün Apt, Daire: 4B, 34371 Osmanbey/İstanbul
    E-posta: info@kemalarikan.com

    Paylaşmış olduğunuz kişisel ve özel nitelikli kişisel verileriniz, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na (KVKK) uygun olarak ve Tıp mevzuatı kapsamında yerine getirmiş olduğumuz hizmet ve faaliyet amaçlarımız ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olarak işlenmektedir. Danışanlarımız için hazırlanan Danışan KVKK aydınlatma Metnini ayrıca okuyunuz.

    Kişisel Verilerinizin Toplanması Usulü ve Hukuki Sebebi

    Kişisel verileriniz elektronik ortamda toplanmaktadır. Web sitemizdeki randevu alın kısmında form doldurduğunuzda da burada amaçla bağlantılı veri toplama faaliyeti yapılmış olacaktır.  Web sitemiz ve randevu Formunun bağlı olduğu e-posta yurt içi sunucularda barındırılmaktadır.

    Kişisel verileriniz; web sitesi üzerinden internet erişimleri 5651 sayılı kanun kapsamında log kaydı (ip adresi ve zaman damgası, trafik bilgileri, cihaz bilgisi, hangi sayfada ne kadar süre kaldığı vb.) domain-Server sağlayıcı tarafından tutulabilir. Web sitemizde reklam amaçlı çerezler kullanılmamaktadır. Çerezleri kapatma yöntemi politikada belirtilmektedir. Web sitesi adres, iletişim, hizmet sunulan alanlar hakkında bilgi verilmesi amacı ile uygulamaya konulmuştur.

    Kişisel verilerinizin işlenmesinin hukuki sebepleri;
    – 5651 sayılı Kanun
    – Meşru menfaat

    Kişisel Verilerinizin İşlenmesi Amacı

    Kişisel verileriniz KVKK 4/2 maddesinde belirtilen ilkeler dikkate alınarak, Sağlık ile ilgili mevzuat çerçevesinde öngörülen faaliyet çerçevesinde; sağlanan hizmetlerden yararlanabilmenizi ve hizmetlerimizin tanıtımını temin edebilmek, mevzuatın getirdiği saklama yükümlülüğünün yerine getirilmesi ve diğer yükümlülüklere uymak amaçlarıyla işlenecektir.

    Kişisel verileriniz mevzuatta belirtilen süreler, mevzuatta düzenleme olmaması halinde meşru menfaat uygulamalarına bağlı olarak amaçla orantılı süre boyunca saklandıktan sonra dijital olanlar geri dönüşümsüz olarak silinme yoluyla imha edilmektedir. İlgili kişinin silme talebi halinde, mevzuata aykırı olmamak şartı ile derhal yerine getirilmektedir.

    Kişisel verileri saklanması ve imha politikamızda saklama süreleri detaylı olarak planlanmıştır. 5651 sayılı Kanuna göre trafik kayıtları en az 1 yıl tutulması gerekmektedir. Uygulamamızda 1 yıllık süreye uyulmaktadır.

    Kişisel Verilerinizin Aktarılması

    Kişisel verileriniz prensip olarak yurt dışına aktarılmamaktadır. Ancak web sitemizden sosyal medya hesaplarına (Instagram, Facebook, Twitter, Youtube) yönlendiğinizde web sitemizden ayrılmış ve yurt dışından sunulan bu hesaplara geçiş yapmış olacağınız bilinmelidir.

    Web sitemiz yurtiçinden sunulduğundan bu kapsamda alınan verileriniz yurtdışına aktarılmamaktadır. Aynı şekilde web sitemizde yer alan randevu formunun düştüğü mail adresi yurtiçinden sunulması sebebiyle formda yer alan kişisel verileriniz yurtdışına aktarılmamaktadır.

    Kişisel Verileriniz, yukarıda belirtilen amaçlara, KVKK ve diğer mevzuat hükümlerine uygun olarak, yurtiçinde bulunan Turhost (veri işleyen) sunucularında barındırılmaktadır.

    Kişisel Verisi İşlenen İlgili Kişi Olarak Haklarınız

    KVKK 11. Maddesi ve yürürlükte bulunan diğer mevzuat çerçevesinde;
    Kişisel verilerinizin işlenip işlenmediğini öğrenme,

    • Kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme,
    • Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,
    • Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,
    • Kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş olması halinde bunların düzeltilmesini isteme,
    • KVKK mevzuatında öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme,
    • Eksik veya yanlış verilerin düzeltilmesi ile kişisel verilerinizin silinmesi veya yok edilmesini talep ettiğinizde, bu durumun kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
    • İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme,
    • Kişisel verilerin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız halinde bu zararın giderilmesini talep etme haklarına sahipsiniz.

    Taleplerinizi Öne Sürerken Uyulması Gereken Usul ve Esaslar

    Kişisel verinin konusu olan siz ilgili kişi olarak yukarıda belirtilen haklarınızı, kullanmayı talep ettiğiniz hakka ilişkin açıklamalarınızı içeren yazılı veya Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun belirlediği diğer yöntemlerle, başvuruda talep ettiğiniz hususun açık ve anlaşılır şekilde

    Yukarda sunulan adrese ıslak imzalı olarak posta yolu ile, elden veya bizde kayıtlı olan e-posta hesabınızdan gönderebilirsiniz.

    Müracaatınıza esas teşkil eden hususların şahsınız ile ilgili olması, müracaatınızda kimlik ve adres bilgilerinizin bulunması gerekecektir. Kimlik doğrulaması bizde bulunan bilginizle sınırlı olarak yapılacaktır. Başkası adına müracaatta bulunacak iseniz; özel yetki içerir vekaletname ile başvurmanız gerekmektedir. Başvuru için özel bir format olmamakla birlikte web sitemizde bulunan başvuru formunu kullanabilirsiniz, talebinizin net bir şekilde yazılması net bir cevap verilmesini sağlayacaktır.

    Bizi takip edin:

    Güncel Yazılar

    Haberler