TMS (Transcranial Magnetic Stimulation) Nedir?
Beyin uyarım yöntemleri çok eski çağlardan beri tedavi amaçlı kullanılmaktadır. 18. yy’da İtalyan fizikçi Giovanni Aldini ruhsal hastalıkların sağaltımı amacıyla insan üzerindeki ilk elektriksel uyarım çalışmalarını gerçekleştirmiştir. 1930’larda ise şok tedavisi olarak adı geçen Elektrokonvulsif Terapi (EKT) yöntemi geliştirilmiştir. EKT’de yüksek voltajlı elektrik kullanılmaktadır; günümüzde uygulanan beyin uyarım yöntemleri ile karıştırılmaması gerekir.
TMS (Transcranial Magnetic Stimulation) Nedir?
1960’lara gelindiğinde düşük akımların beyin üzerindeki etkinliği araştırılmaya başlanmıştır. 1980’lerde Antonhy Barker ve arkadaşları tarafından ilk başarılı uygulaması yapılan TMS günümüzde araştırma ve tedavi amaçlı kullanılan girişimsel olmayan (non-invasiv) uyarım yöntemidir.
TMS’in etki mekanizması nedir, nasıl uygulanır?
TMS, bir bobin yardımıyla kafatasının 2-3 cm üzerinden uygulanmaktadır. Yarattığı manyetik alan etkisiyle serebral korteksteki elektrik akımını harekete geçirmekte ve böylece nöronları depolarize etmektedir. TMS düşük ve yüksek frekansta uygulandığında farklı etkilere sahiptir. Yüksek frekans TMS uygulandığı bölgede eksitasyona, düşük frekans TMS ise inhibisyona neden olmaktadır.
TMS’in 4 temel çeşidi vardır: tek vuru (single pulse), çift vuru (paired pulse) ve tekrarlayan TMS (rTMS) ve Derin TMS.
Tek vuru TMS’te, uyarım her birkaç saniyede sadece bir kez uygulanır. Çift vuruda faz dışında iki darbe vardır ve aynı hemisferde eksitasyon ya da inhibisyon sağlamak ya da bir hemisferde eksitasyon karşı hemisferde inhibisyon meydana getirmek üzere uygulanır.
Tekrarlayan TMS’te manyetik darbeler hızlı bir seri halinde gelir. Yoğunluk, zaman aralığı ve frekansın ayarlanabilir olması tekrarlayan TMS’in eksitasyon ya da inhibisyon özelliğini kolaylaştırmaktadır.
Derin TMS hakkında ayrıntılı bilgi için Derin TMS sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
TMS nerelerde kullanılır?
TMS, terapötik ve araştırma amaçlı kullanılabilmaktedir. Özellikle motor işlev, görme ve dil gibi beyin işlevlerinin fizyolojisini araştırmayı ve beyin hastalıklarının patofizyolojisini anlamayı sağlayan etkin bir araçtır. TMS, beyindeki nöral aktivitede uyarılma (eksitasyon) veya ketleme (inhibisyon) gerçekleştirebilir. Böylece kortikal bölgelerin işlevsel haritasını çıkarmamıza yardımcı olur. Örneğin oksipital lob üzerine uygulanan “tekrarlayan TMS” (rTMS) görsel uyaranın tespitini uyarım sırasında bozmaktadır.
TMS, terapötik amaçla psikiyatrik ve nörolojik bozukluklarda kullanılmaktadır. Özellikle hareket bozukluklarında etkisi görülmektedir. Parkinson hastalarında motor kortekse uygulanan TMS, motor testlerdeki performansı artırmaktadır. İnme gibi lezyonlardan sonra motor korteksin fonksiyonel özelliklerini değerlendirmek için de kullanılır. İnme sonrası motor işlevleri artırmak için bilinen nöro-rehabilitasyon girişimleriyle birlikte beyin uyarımı da önerilmektedir. Ayrıca kronik ağrı sendromlarında uygulanan TMS’in analjezik etkiyi artırdığı bilinmektedir.
Majör depresyon hastaları üzerinde yapılan çalışmalar sol prefrontal korteks aktivitesinin azaldığını sağ prefrontal korteks aktivitesinin ise arttığına işaret etmektedir. Sol prefrontal kortekse yüksek frekansta uygulanan rTMS çalışmalarının depresyon tedavisindeki etkinliği gösterilmiştir. TMS depresyon tedavisinde FDA onayına sahiptir. Depresyon dışında da birçok psikiyatrik bozuklukta etkin şekilde kullanılmaktadır.
TMS’in etkisi ne kadar sürer?
TMS’nin etki süresine dair bilgiler gün geçtikçe artmaktadır. Bu etkinin uyarım süresine, protokole, konsepte bağlı olarak değiştiğini göz önünde bulundurmak gerekir.
Yan etkisi var mıdır?
TMS uygulaması sırasında hastalar herhangi bir ağrı hissetmemektedirler. Nöbet indükleme riski taşımaktadır. Mevcut güvenlik protokolleri bireyin motor eşiğine ilişkin uyarım miktarını ayarlamaktadır. Kognisyonda uyarım sırasında değişim görülebilir.
Bizi takip edin: